Adalet Sen’sin

Sendikamız kurulduğu günden bu yana Adalet Bakanlığına bağlı olarak çalışan personelin sosyal ve ekonomik haklarının iyileştirilmesinin yanı sıra birkaç kritik hususu da kendisine ilke edinmişti. Bunlardan en önemlisi, yaptığımız işin zorluğu, niteliği ve sıkıntıları göz önünde bulundurularak "Adalet Hizmetleri Sınıfı"nın kurulması amaçlanmıştı. Bizler şu anki mevcut durumda büro hizmetleri kolunda nitelendirilmiş olup, yaptığımız işin vasıf ve mahiyeti gereğince nitelikli çalışan olarak sınıflandırılmamıştık. Haliyle sosyal ve ekonomik haklarımızda değişiklik yapılması düşünüldüğünde büro hizmetleri kolunda çalışan diğer personelle eş değerde tutulma zorunluluğu ortaya çıkmaktaydı.

Tüm bu olumsuzlukların sonlandırılması düşüncesiyle bugün Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcımız Cengiz ÖNER ile sendikamız arasında yeniden istişare görüşmesi yapılmıştır. Yapılan görüşmede "Adalet Hizmetleri Sınıfının" kurulmasının öneminin yanı sıra, son günlerde meydana gelen meslektaşlarımızın intiharlarına ilişkin hazırlanan ayrıntılı rapor kendisine teslim edilerek, intiharların temelinde yatan en büyük nedenlerden birinin sosyal ve ekonomik haklarımızdaki yetersizlikler olduğu, bu sorunun nihayeten sonlandırılması gerektiği dile getirilmiştir. Ayrıca sendikamızın ilk kurulduğu yıllarda mübaşirlerin GİH sınıfına geçmesi hususunda açılan ve halen derdest olan ilk ve tek davanın devam ettiği, buna ilişkin mücadelemizin sürdüğü, askeri yargıda çalışan mübaşirlerin genel idare hizmetleri sınıfında görev yaparken, adli ve idari yargıdaki mübaşir arkadaşlarımızın yardımcı hizmetler sınıfında görev yaptığı, aradaki adaletsizliğin giderilmesinin artık zamanının geldiği, aradaki sınıf değişikliğinin kamu bütçesini etkilemeyeceğini, buna ilişkin sendikamızca hazırlanan raporlarımızın mevcut olduğu bildirilmiş, sendikamız Mübaşirler Komisyon Başkanı olan ve aynı zamanda Adalet Sen Doğanhisar İlçe Temsilcimiz Hasan AKSOY tarafından konu detaylı bir şekilde anlatılmıştır.

Yine fazla mesailerin birçok kriter ve kıstaslara tabi tutulduğu, çalışılan birimlerdeki dosya sayıları kritere uymayan, ancak dosyanın niteliği ve birimdeki iş yoğunluğu nedeniyle fazla mesailerin kaçınılmaz olduğu, bu nedenle kriterlerin ortadan kaldırılarak, dosya sayısı gözetilmeksizin tüm personele eşit şekilde fazla mesai verilmesi gerektiği ifade edilmiştir.

Bilindiği üzere birçok kamu kurumunda çalışan personelin yaptıkları işle anılmasını sağlayan, öğretmenler günü, polis haftası, hemşireler haftası, tıp bayramı, eczacılık günü, avukatlar günü, hostesler günü, itfaiyeciler haftası, postacılar günü vb. özel gün ve haftalar çalışanın yaptığı işin toplumca tanınması, bu meslek gurubunun varsa sorunlarının çözümü için istişareler yapılması noktasında önemli fayda sağlamaktadır. Adalet sisteminin işleyişinde önemli bir role sahip olan personelimizin iş tanımı ve yapılan işin meşakkati hakkında toplumumuz yeterli bilgiye sahip değildir. Diğer meslek guruplarına ait özel gün ve haftalarda, ulusal ve yerel yayın organlarında o meslek guruplarının çalışma koşul ve sistemleri anlatılmakta, varsa sorunları için çözüm önerileri aranmaktadır. Kamunun maden işçileri olarak adlandırdığımız adliye çalışanlarına da özel bir gün veya hafta tanınması halinde yaptıkları işin niteliği toplumca bilinecek, mevcut sorunların giderilmesi hususunda kamu otoritesince yeni kararlar alınabilecektir. Bu düşünceyle personelimizin yılın bir günü de olsa toplumca anılması adına 8 Aralık tarihinin veya belirlenebilecek başka bir günün "Yargı Çalışanları Günü" olarak ilan edilmesi talebimiz iletilmiştir.

Sayın Müsteşar Yardımcımız Cengiz ÖNER özetle; "Gerek bugün ve gerekse daha önce verilen raporlarımızda bahsi geçen bir kısım konulara ilişkin bakanlığın çalışma başlattığını, 2019 yılı içerisinde taleplerimizin zamanla karşılık bulacağını, personelin yaşamış olduğu mevcut sıkıntılardan haberdar olduklarını, yapılan çalışma neticelerinden personelimizin memnun kalacağını" ifade etmiştir.

Bakanlığımıza ibraz edilen taleplerimiz :

 (1)

 

ADALET BAKANLIĞINA

       ANKARA

Yargı çalışanlarının sorunlarının çözüme ulaşması, sosyal ve ekonomik şartlarının düzeltilerek çalışma barışının sürekliliği düşüncesiyle kurulan sendikamızca bu güne kadar birçok çalışma yapılarak raporlar halinde bakanlığımıza sunulmuştur. Bakanlığımızın yeni yapısı göz önünde bulundurularak bugüne kadar yapılan çalışmalar güncellenerek çözümü hususunda yeniden çalışma yapılması talebi kaçınılmaz hale gelmiştir. Personelimiz tarafından yoğun bir şekilde şikayete konu edilen hususlar aşağıda zikredilmiştir.

Şöyle ki;

Ekonomik konuları içerir taleplerimizin değerlendirilme noktasında, karşımıza çıkan en büyük sorun Maliye Bakanlığından gelen olumsuz cevaplar idi. Maliye Bakanlığınca, Adalet Bakanlığı personeline iyileştirme yapıldığı takdirde diğerlerine emsal teşkil edecek düşüncesinin önüne geçmek adına, sendikamızın kurulduğu günden bu yana ilk talebi olan “Yargı/Adalet Hizmetleri Sınıfının” oluşturulması kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu sınıfın kurulması halinde, hizmet / işkolu bazında yapılacak iyileştirmeler haliyle diğer kurumlara emsal teşkil etmeyecektir.

Yine fazla mesailerin bir kısım kriterlere tabi tutularak bütün personele eşit bir şekilde ödenmemesi büyük hak kayıplarına yol açmaktadır. Bu itibarla, fazla mesailerin herhangi bir kritere tabi tutulmaksızın, fazla çalışan tüm personele eşit bir şekilde ödenmesi en doğru karar olacaktır.

Adliyelerde çalışan mübaşirlerin yardımcı hizmetler sınıfında bulunmaktadır. Hal bu ki, askeri mahkemelerde çalışan meslektaşları genel idare hizmetleri sınıfında görev yapmakta idi. Adli yargıda çalışan mübaşir arkadaşlarımız da yaptıkları görev itibariyle genel idare hizmetleri sınıfında olmaları gerekmektedir.  Özlük hakları açısından büyük kayıpları bulunmaktadır. Aksi uygulamanın devamı hakkaniyet kurallarına ve Anayasa’mıza ters düşmektedir. Ayrıca mübaşirlere görevleri dışında temizlik işlerinin de yaptırıldığı bilinmekle, bunun önüne geçilerek bu hususta gerekli önlemlerin alınmalıdır.

Adalet Bakanlığı’nda görev yapmakta olan müdürlerin ek göstergeleri 2200 üzerine çıkamamaktadır. Başka kurumlarda çalışan emsalleri ise 3600 ek gösterge üzerinden emekli olmaktadır. Müdürlerimiz emekli olmaya korkar hale gelmişlerdir.  Bu itibarla adliyede çalışan müdürlerimizin ek göstergelerin 3600 seviyesine çıkartılması doğru bir karar olacaktır.

Adliye personelleri dışında tüm memurların yargılanması izne tabi bulunmaktadır. Ancak adliye personelinin herhangi bir kamu otoritesinden izin alınmaksızın haklarında anında soruşturma başlatılabilmektedir. Bu hususun amir ve memurlar arasında birçok sıkıntılara ve mobbinglere sebebiyet vermektedir. Bu nedenle adliye personeli hakkında soruşturma başlatılmadan önce gerekli izne tabi tutulması kaçınılmaz bir gereksinimdir.

Türkiye’deki kamu kurumlarında görev yapan bir çok memur rahatlıkla yeşil pasaport alabilmekte iken, adaletin tecellisinde önemli rol alan zabıt kâtipleri, mübaşirler ve diğer personeller yeşil pasaport alamamaktadırlar. Bu ayrımın ortadan en kısa zamanda kaldırılması gerekmektedir.

Zor şartlarda dağ taş gezdirilerek keşfe giden personel keşif harçlarından adaletsiz bir şekilde yararlanmaktadır. Beraberindeki bilirkişi personelin aldığı keşif harcının yaklaşık 50 katını alırken personele ödenen rakamların komik miktarlar seviyesinde kaldığı görülmektedir. Bu nedenle alınan keşif harçlarından en az % 50’sinin personele ödenmesi vazgeçilmez bir hal almıştır.

Türkiye’de bir çok öğretmenevleri ve polisevleri gibi tesislerin bulunmasına rağmen, yargı çalışanlarının Ankara ve İzmir Adalet Evi dışında başka hiçbir ilde sosyal tesisin bulunmadığı bilinmektedir. Ayrıca Adalet Bakanlığı İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığı’nca yayınlanan kamp duyurusunda Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfına ait Eğitim Dinlenme Tesisleri’nden Adli ve İdari yargıda görevli veya emekli hakim ve cumhuriyet savcılarının eş ve çocukları, hatta anne ve babaları ve hatta kayınpeder ve kayınvalideleri”nin mensup yakını sıfatıyla mensup gibi değerlendirileceği, şayet kendilerinden yer kalır ise “imkanlar ölçüsünde” adalet personelinin de bu kamplardan faydalanabileceği bildirilmiştir. Zaten maddi imkanları kısıtlı olan personelin burada “yer kalırsa” tabiri ile dışlanması büyük tepkilere yol açmaktadır. Maddi imkanlar göz önünde bulundurulduğunda sosyal adalet dengesinin ortadan kalktığı görülmektedir. Bu itibarla personelin bu tesislerden hakim ve savcılar ile birlikte eşit dengede faydalandırılması hakkaniyet kurallarına uygun düşecektir.

Yine adliye personellerinin maddi imkanlarındaki sıkıntılar  göz önünde bulundurulduğunda, lojmanlara yerleştirmelerde personele öncelik tanınması çalışma barışını ortaya çıkartacaktır.

Birçok kamu kurumunda ulaşımın temini için servis ve ödenek sağlanmışken, maalesef yargı çalışanının bu haktan yoksun bırakıldığı açıktır. Adalet Bakanlığı’nca ulaşım ücretleri sadece üç ilde (İstanbul-İzmir-Ankara) ödenmektedir. Bu durum diğer taşra teşkilatında çalışan arkadaşlar açısından olumsuzluk yaratmaktadır. Sorunun çözümü noktasında tüm yargı çalışanlarına “ücretsiz ulaşım kartı” temin edilmeli ve belediye otobüslerinden ücretsiz faydalanmaları sağlanmalıdır.

Emniyet mensuplarına verilen en son Başbakanımızca Ceza İnfaz Kurumu personellerine de verilen yıpranma payı öncelikle günde 40-50 ayda ortalama 800-900 dosyaya bakan, iş çokluğundan çayı masada soğuyan, aşırı stresli bir ortamda çalışmanın verdiği elem ve kederle evine giden yargı çalışanlarına verilmelidir.

İcra dairelerinde ve diğer birimlerde kadrosu olan, ancak görevlendirilmesi yapılmayan mübaşir, veznedar ve hizmetli kadrolarına acilen personel tahsis edilmelidir.

Bir kurumun sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için idari yapısında kamu yöneticilerinin ve insan kaynakları uzmanlarının mevcut olmasının gerektiği, ancak bilindiği üzere Adalet Bakanlığı’nın idari yapısının uzmanlık alanları hukuka dayalı hakim ve savcılardan oluştuğu bilinmekle ve bu hususun düzeltileceğine dair eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin tarafından söz verilmesine rağmen bir türlü somut adım atılmadığı görülmekle, Adalet Bakanlığı idari yapısına konusunda uzman iktisadi ve idari bilimler fakültesi mezunu kamu yöneticilerinin tahsis edilmesi artık kaçınılmaz hale gelmiştir.

Adliyelerde 4/C statüsünde çalışan personelin birden fazla farklı görevlerde çalıştırıldığı ve belirli bir görev tanımlarının olmadığı bilinmekle, bu hususta yakınmaların büyüklüğü de göz önüne alınmakla  4/c’li personele kadro ve görev tanımının yapılması gerekmektedir.

Adli Emanet Memurları’nın görev tanımlarının bulunmadığı, bu nedenle her türlü işi yapmak zorunda bırakıldıkları, suç eşyalarının nicelik bakımından büyüklüğü de göz önünde bulundurulduğunda gerektiğinde hammaliye görevini yaptıkları, bu işlerde kılık ve kıyafetlerinin aşınmasına rağmen giyecek yardımı yapılmadığı, suç eşyasının imhası halinde görev alanını terk ettikleri halinde herhangi bir yolluk ve harcırah almadıkları, tüm bunların büyük yakınmalara sebebiyet verdiği anlaşılmakla, emanet memurlarına görev tanımının yapılarak yukarıda belirtilen hususlarda harcırah ödemesi ve giyecek yardımının yapılması gerekmektedir.

Bilgi İşlem Bürosunda çalışan personelin yaptıkları iş göz önünde bulundurulduğunda Teknik Hizmetler Sınıfı Kadrosuna alınması gerekmektedir.

298 Sayılı Yasanın 17.05.1979 tarih ve 2234 sayılı kanunun 1.maddesi ile değişik 30.maddesi 7.fıkra ile “ilçe seçim kurulu başkanı işlerin müsaadesi nisbetinde seçmen kütükleri bürosu memurlarının o yerdeki adalet hizmetlerinde geçici olarak çalıştırmasına müsaade edebilir” hükmü gereğince, seçim personellerinin görev tanımları dışında bilmedikleri bir ihtisas konusunda zabıt katibi olarak çalıştırıldıkları, bu hususta meydana gelen işlevsel aksaklıklar ve sıkıntılar da birlikte gözetildiğinde anılan maddede gerekli tadilatın yapılarak seçim personelinin görevleri dışında başka bir tanımlı işte çalıştırılmamaları gerekmektedir.

Cezaevinde çalışan personele ve Denetimli Serbestlik Personele Sendikal haklar tanınmadığı bilinmekle, bu personele bulundukları statü gözden geçirilerek 4688 sayılı yasa uyarınca sendikal faaliyette bulunmaları sağlanmalıdır.

Öğretmenler günü, polis haftası, hemşireler günü vs. gibi bir  çok kamu çalışanının hatırlandığı özel haftalar ve günler olması göz önünde bulundurularak, bu ülkede yargı çalışanlarının sürekli göz ardı edildiği de görülmekle, yargı çalışanlarının ilk defa bir araya gelerek sorunlarının çözümüne yönelik toplanmış olduğu 08 Aralık 2012 tarihine istinaden, sendikamızca her yılın 8 Aralık günü yargı çalışanları günü olarak ilan edilmiş olup, Adalet Bakanlığı’nca bu günün ilan ve tescil edilmesini tüm yargı çalışanları adına saygıyla arz ve talep ediyoruz.

 

(2) 

 

MÜBAŞİRLERİN GENEL İDARE HİZMETLERİ SINIFINA

GEÇİRİLMESİNE İLİŞKİN GEREKÇE ve BÜTÇEYE OLAN ETKİSİ

Bilindiği üzere yardımcı hizmetler sınıfıyla ilgili görev tanımlaması 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36. maddesinde yapılmıştır. Buna göre, yardımcı hizmetler sınıfı, kurumlarda her türlü yazı ve dosya dağıtmak ve toplamak, müracaat sahiplerini karşılamak ve yol göstermek; hizmet yerlerini temizleme, aydınlatma ve ısıtma işlerinde çalışmak veya basit iklim rasatlarını yapmak; ilaçlama yapmak veya yaptırmak veya tedavi kurumlarında hastaların ve hastanelerin temizliği ve basit bakımı ile ilgili hizmetleri yapmak veya kurumlarda koruma ve muhafaza hizmetleri gibi ana hizmetlere yardımcı mahiyetteki görevlerde her kurumun özel bünyesine göre ve yine bu mahiyette olmak üzere ihdasına lüzum gördüğü yardımcı hizmetleri ifa ile görevli bulunanlardan 4. maddenin (D) bendinde tanımlananların dışında kalanları kapsar. Bu sınıfa dâhil personel tarafından yerine getirilmesi gereken hizmetlerden hizmet yerlerinin ve tedavi kurumlarının temizlenmesi, tesisatın bakım ve işletilmesi ve benzeri nitelikteki hizmetlerin üçüncü şahıslara ihale yoluyla gördürülmesi mümkündür.

Hâlbuki mübaşirler, duruşmalarda hâkim tarafından kendisine verilen işleri yapmak, kalem hizmetleriyle ilgili olarak kendilerine verilen görevleri yerine getirmek, mahkemeye ait posta ve tebligat işlerini yürütmek, duruşmanın düzen ve inzibatını sağlamak gibi önemli görevler ifa etmektedirler. Bu görevler, yargılama faaliyetinin vazgeçilmez unsurlarındandır. Mübaşirler ilgili yönetmelik hükümlerine göre, adli hizmetlerin yürütülmesi açısından zorunlu ve asli görevleri ifa etmekte olup, bunlar, 657 sayılı Kanunun 36. maddesinde sayılan hizmetlerden büyük ölçüde ayrılmaktadır.

Yürüttükleri görev bakımından asli ve sürekli hizmet ifa eden mübaşirlerin, kendileriyle benzer işleri gören diğer memurlar gibi (zabıt kâtibi, şoför, vb.) Genel İdare Hizmetleri Sınıfında bulunması gerektiği halde, Yardımcı Hizmetler Sınıfında yer almaları, eşitlik ilkesiyle bağdaşmadığı gibi, çalışma barışı ve motivasyonunu da olumsuz olarak etkileyebilmektedir.

Bakanlar Kurulunun 8 Ocak 1992 tarihinde 21105 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve kanun teklifi ekinde sunulan kararında doğru bir uygulama ile mübaşirleri genel idare hizmetleri sınıfında saymıştır. Resmi gazetenin 9. Sayfasında I sayılı cetvelin 31. Sırasında ‘her derece yargı organları ve seçim kurularında görevli mübaşirler’ genel idare sınıfı içerisinde sayılmıştır. Aynı resmi gazetenin 17. Sayfasında yardımcı hizmetler bölümünde aşçı, aşçı yardımcısı, hademe, odacı vs. sayılırken mübaşirlere yer verilmemiştir. Günümüz koşulları değerlendirildiğinde ve mübaşirlerin yaşadığı olumsuzlukların giderilmesi amacıyla, Yardımcı Hizmetler Sınıfına tabi olan mübaşir unvanlı kadroların sınıfı Genel İdare Hizmetleri Sınıfı olarak değiştirilmesi gereği ortaya çıkmaktadır.

 

BÜTÇEYE OLAN ETKİSİ

Göreve yeni başlayan, 9 derece 1 kademeli, bekar ve çocuksuz YARDIMCI HİZMETLER SINIFINDA 9. derece Önlisans veya Lisans Mezunu - Adalet Bakanlığı Mübaşiri
İstihaklar Gösterge - Oran Tutar
Gösterge Aylığı (9/1) 620 59.56 ₺
Taban Aylığı 1,503.60 ₺
Yan Ödeme Aylığı 800 24.37 ₺
Özel Hizmet Tazminatı 60 547.53 ₺
Ek Ödeme 70 638.79 ₺
Kesintiler Oran Tutar
Gelir Vergisi 15.00 % -60.49 ₺
Damga Vergisi 7.59 ‰ -21.05 ₺
G.S.S. Primi 5.00 % -105.53 ₺
M.Y.Ö. Sigortası 9.00 % -189.96 ₺
Toplam    
İstihaklar Toplamı   2,773.85 ₺
Kesintiler Toplamı   -377.03 ₺
Net Maaş   2,396.82 ₺
Not    
Asgari Geçim İndirimi 50 % 133.31 ₺
Gelir Vergisi Matrahı 1,292.03 ₺
Yıllık Gelir Vergisi Matrahı 1,292.03 ₺
 

GENEL İDARİ HİZMETLER SINIFINDA

9. derece Önlisans veya Lisans Mezunu - Adalet Bakanlığı Mübaşiri
İstihaklar Gösterge - Oran Tutar
Gösterge Aylığı (9/1) 620 59.56 ₺
Taban Aylığı 1,503.60 ₺
Yan Ödeme Aylığı 1,300 39.60 ₺
Özel Hizmet Tazminatı 56 511.03 ₺
Ek Ödeme 85 775.67 ₺
Kesintiler Oran Tutar
Gelir Vergisi 15.00 % -63.54 ₺
Damga Vergisi 7.59 ‰ -21.93 ₺
G.S.S. Primi 5.00 % -103.71 ₺
M.Y.Ö. Sigortası 9.00 % -186.68 ₺
Toplam    
İstihaklar Toplamı   2,889.46 ₺
Kesintiler Toplamı   -375.86 ₺
Net Maaş   2,513.60 ₺
Not    
Asgari Geçim İndirimi 50 % 133.31 ₺
Gelir Vergisi Matrahı 1,312.37 ₺
Yıllık Gelir Vergisi Matrahı 1,312.37 ₺
 
Yardımcı Hizmetler Sınıfında Alınan Maaş 2.396,82.TL
Genel İdare Hizmetleri Sınıfında Alınacak Maaş 2.513,60.TL
FARK 116,78.TL
Toplam mübaşir sayısı 4.500 Kişi
Bütçeye olan etkisi (4.500 x 116,78.TL) + 525.510.TL