Adaletin tecellisi için binbir fedakarlıkla gece, gündüz, hafta sonu demeden çalışan yargı personelinin 3600 ek göstergeden mahrum edilmesi kabul edilebilir değildir. Şu soruyu soruyoruz;
Yargı çalışanlarının iş yükü, maruz kaldığı stres, çektiği çile 3600 gösterge hakkı tanınan kamu personelinden daha mı azdır?
Her zaman dediğimiz gibi biz yargı çalışanları büro kolundaki kurumlarda (nüfus,tapu,maliye,sgk vb) çalışan bir memur ile aynı statüde değiliz ve eş değer görevler yapmıyoruz. Gecenin bir saatinde ölü muayenesine ve olay yerine gidip ceset başında tutanak yazan, keşfe gidip sıcakta soğukta dağ tepe gezen, saatlerce duruşmaya çıkıp bel ve boyun fıtığı olan , el ve kol kaslarında problemler yaşayan, kilolarca klasör ve dosyayı taşımaktan, evrak takmaktan elleri yara bere olan, dosya kesinleştirmek için gün gün hesap yapıp kimse mağdur olmasın diye bilgisayar başında saatlerce emek verip gözleri kan çanağına dönen bir yargı çalışanı nasıl olurda büro personeli olabilir ve büro personeli ile aynı kefeye konularak ek göstergesi 600 puan artırılabilir? Bu hukuktaki tabiriyle "hayatın olağan akışına aykırıdır."
AdaletSen olarak her zaman olduğu gibi bu haksızlığa da dur diyor ve bu düzenlemenin karşısında olduğumuzu, yargı çalışanları hak ettiği değer ve saygıyı görene kadar mücadelemizden bir adım geri atmayacağımızı herkese duyuruyoruz. Her platformda, gerek meclis çalışmalarında gerek ise hukuk yoluyla hakkımızı sonuna kadar arayacağız ve yargı çalışanlarını hiç bir zaman yok saydırmayacağız.
Tüm kamuoyu ve üyelerimize saygıyla duyurulur.