Yargı çalışanlarının sorunlarının çözüme kavuşması noktasındaki belirsizliğin ortadan kaldırılması amacıyla, Adalet Büro Sen Genel Başkanı Ömer Ali KALEMOĞULLARI, Genel Başkan Yardımcıları Hasan Hüseyin TAŞCI, Niyaz DÜLGER ve Mehmet Rüstem UŞAKLI bugün Adalet Bakanı sayın Bekir Bozdağ'a tüm sorunları raporlar halinde sundu.
Yaklaşık bir saat süren toplantıda yargı çalışanlarının sorunlarının bugüne kadar çözüme kavuşturulmasındaki ihmal dile getirildi. Personelin özlük haklarındaki sorunlar maddeler halinde irdelendi. Toplantıda sendikamız Genel Başkanı Ömer Ali KALEMOĞULLARI, "Adalet Bakanlığı'nın artık hakim ve savcılar bakanlığı görüntüsünden kurtulmasının gerektiğini, personelin özlük haklarında gerekli iyileştirmelerin yapılmasının artık kaçınılmaz hale geldiğini, önceki verilen sözlerin artık gerçekleşmesinin gerektiğini" belirtti.
Adalet Bakanı sayın Bozdağ, verilen rapor üzerinde gerekli inceleme yapıldıktan sonra çalışma başlatacaklarını beyan etti.
RAPOR İÇERİĞİ
Bugüne kadar yargı çalışanlarının sorunlarının çözümü noktasında bir çok adım atılmış, lakin bu adımlar sonuçsuz bırakılmıştır. Çığ gibi büyüyen sorunları hiçbir kamu kudreti dikkate almamış, sorunlar kronikleşmiş baskılar haline gelmiştir. Bakanlığımızın yeni yapısı göz önünde bulundurularak aşağıda belirtilen sorunların çözümü ile personelin Bakanlığa karşı bakış açısının olumsuzdan olumluya değiştirilmesi düşünülmektedir.
FAZLA MESAİLER
Türkiye’de memur kesimleri içinde fazla çalışma ücreti en çok hak eden kurumun adliye personeli olduğu, iş yoğunluğu nedeniyle zorunlu olarak gerek akşamları gerekse hafta sonları fazla mesai yaptıkları, bu nedenle verilen sözler de göz önünde bulundurularak fazla mesailerin yargı çalışanına yılda en az 600 saatin altında kalmamak kaydıyla, sadece mahkeme personeline şeklinde bir kısıtlama yapılmaksızın tüm personele eşit şekilde ödenmesi gerekmektedir.
ZABIT KATİPLERİNİN KADRO SORUNU
Zabıt kâtipliği unvanının artık değişmesi gerekmektedir. Uyap sisteminin uzun yıllar öncesinde uygulamaya girmesiyle tüm zabıt kâtiplerinin veri girişi yaptıkları, bu nedenle zabıt kâtipliği kadrosunun veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak değiştirilmesinin gerektiği, değişiklik halinde personel maaşlarında iyileştirmenin de mevcut olacağı aşikardır.
ADLİYEDE ÇALIŞAN MÜDÜRLERİNİN EK GÖSTERGE SORUNU
Adalet Bakanlığı’nda görev yapmakta olan müdürlerin ek göstergeleri 2200 üzerine çıkamamaktadır. Başka kurumlarda çalışan emsalleri ise 3600 ek gösterge üzerinden emekli olmaktadır. Müdürlerimiz emekli olmaya korkar hale gelmişlerdir. Bu itibarla adliyede çalışan müdürlerimizin ek göstergelerin 3600 seviyesine çıkartılması zorunlu hale gelmiştir.
MÜBAŞİRLERİN GENEL İDARE HİZMETLERİ SINIFINA GEÇMESİ
Adliyelerde çalışan mübaşirlerin yardımcı hizmetler sınıfında bulunmaktadır. Halbu ki, askeri mahkemelerde çalışan meslektaşları genel idare hizmetleri sınıfında görev yapmaktadır. Adli yargıda çalışan mübaşir arkadaşlarımız da yaptıkları görev itibariyle genel idare hizmetleri sınıfında olmaları gerekmektedir. Özlük hakları açısından büyük kayıpları bulunmaktadır. Aksi uygulamanın devamı hakkaniyet kurallarına ve Anayasa’mıza ters düşmektedir.
Ayrıca mübaşirlere görevleri dışında temizlik işlerinin de yaptırıldığı bilinmekle, bunun önüne geçilerek bu hususta gerekli önlemlerin alınmalıdır.
ADLİYE PERSONELİNİN YARGILANMA USULÜ
Adliye personelleri dışında tüm memurların yargılanması izne tabi bulunmaktadır. Ancak adliye personelinin herhangi bir kamu otoritesinden izin alınmaksızın haklarında anında soruşturma başlatılabilmektedir. Bu hususun amir ve memurlar arasında bir çok sıkıntılara ve mobbinglere sebebiyet vermektedir. Bu nedenle adliye personeli hakkında soruşturma başlatılmadan önce gerekli izne tabi tutulması kaçınılmaz bir gereksinimdir.
YEŞİL PASAPORT ALMA SORUNU
Türkiye’deki kamu kurumlarında görev yapan bir çok memur rahatlıkla yeşil pasaport alabilmekte iken, adaletin tecellisinde önemli rol alan zabıt kâtipleri, mübaşirler ve diğer personeller yeşil pasaport alamamaktadırlar. Bu ayrımın ortadan en kısa zamanda kaldırılması gerekmektedir.
KEŞİF HARÇLARI SORUNU
Zor şartlarda dağ taş gezdirilerek keşfe giden personel keşif harçlarından adaletsiz bir şekilde yararlanmaktadır. Beraberindeki bilirkişi personelin aldığı keşif harcının yaklaşık 50 katını alırken personele ödenen rakamların komik miktarlar seviyesinde kaldığı görülmektedir. Bu nedenle alınan keşif harçlarından en az % 50’sinin personele ödenmesi vazgeçilmez bir hal almıştır.
SOSYAL TESİSLERİN EKSİKLİĞİ
Türkiye’de bir çok öğretmenevleri ve polisevleri gibi tesislerin bulunmasına rağmen, yargı çalışanlarının Ankara ve İzmir Adalet Evi dışında başka hiçbir ilde sosyal tesisin bulunmadığı bilinmektedir. Ayrıca Adalet Bakanlığı İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığı’nca yayınlanan kamp duyurusunda Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfına ait Eğitim Dinlenme Tesisleri’nden Adli ve İdari yargıda görevli veya emekli hakim ve cumhuriyet savcılarının eş ve çocukları, hatta anne ve babaları ve hatta kayınpeder ve kayınvalideleri”nin mensup yakını sıfatıyla mensup gibi değerlendirileceği, şayet kendilerinden yer kalır ise “imkanlar ölçüsünde” adalet personelinin de bu kamplardan faydalanabileceği bildirilmiştir.
Zaten maddi imkanları kısıtlı olan personelin burada “yer kalırsa” tabiri ile dışlanması büyük tepkilere yol açmaktadır. Maddi imkanlar göz önünde bulundurulduğunda sosyal adalet dengesinin ortadan kalktığı görülmektedir. Bu itibarla personelin bu tesislerden hakim ve savcılar ile birlikte eşit dengede faydalandırılması hakkaniyet kurallarına uygun düşecektir.
Yine adliye personellerinin maddi imkanlarındaki sıkıntılar göz önünde bulundurulduğunda, lojmanlara yerleştirmelerde personele öncelik tanınması çalışma barışını ortaya çıkartacaktır.
ULAŞIM SORUNU
Bir çok kamu kurumunda ulaşımın temini için servis ve ödenek sağlanmışken, maalesef yargı çalışanının bu haktan yoksun bırakıldığı açıktır. Adalet Bakanlığı’nca ulaşım ücretleri sadece üç ilde (İstanbul-İzmir-Ankara) ödenmektedir. Bu durum diğer taşra teşkilatında çalışan arkadaşlar açısından olumsuzluk yaratmaktadır. Sorunun çözümü noktasında tüm yargı çalışanlarına “ücretsiz ulaşım kartı” temin edilmeli ve belediye otobüslerinden ücretsiz faydalanmaları sağlanmalıdır.
YIPRANMA PAYI
Emniyet mensuplarına verilen en son Başbakanımızca sağlık çalışanlarına da verilmesi gündeme getirilen yıpranma payı öncelikle günde 40-50 ayda ortalama 800-900 dosyaya bakan, iş çokluğundan çayı masada soğuyan, aşırı stresli bir ortamda çalışmanın verdiği elem ve kederle evine giden yargı çalışanlarına verilmelidir.
İCRA DAİRELERİ
İcra dairelerinde ve diğer birimlerde kadrosu olan, ancak görevlendirilmesi yapılmayan mübaşir, veznedar ve hizmetli kadrolarına acilen personel tahsis edilmelidir.
BAKANLIĞIN İDARİ YAPISI
Bir kurumun sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için idari yapısında kamu yöneticilerinin ve insan kaynakları uzmanlarının mevcut olmasının gerektiği, ancak bilindiği üzere Adalet Bakanlığı’nın idari yapısının uzmanlık alanları hukuka dayalı hakim ve savcılardan oluştuğu bilinmekle ve bu hususun düzeltileceğine dair eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin tarafından söz verilmesine rağmen bir türlü somut adım atılmadığı görülmekle, Adalet Bakanlığı idari yapısına konusunda uzman iktisadi ve idari bilimler fakültesi mezunu kamu yöneticilerinin tahsis edilmesi artık kaçınılmaz hale gelmiştir.
4/C KADROSUNDA ÇALIŞANLAR
Adliyelerde 4/C statüsünde çalışan personelin birden fazla farklı görevlerde çalıştırıldığı ve belirli bir görev tanımlarının olmadığı bilinmekle, bu hususta yakınmaların büyüklüğü de göz önüne alınmakla 4/c’li personele kadro ve görev tanımının yapılması gerekmektedir.
EMANET MEMURLARI
Adli Emanet Memurları’nın görev tanımlarının bulunmadığı, bu nedenle her türlü işi yapmak zorunda bırakıldıkları, suç eşyalarının nicelik bakımından büyüklüğü de göz önünde bulundurulduğunda gerektiğinde hammaliye görevini yaptıkları, bu işlerde kılık ve kıyafetlerinin aşınmasına rağmen giyecek yardımı yapılmadığı, suç eşyasının imhası halinde görev alanını terk ettikleri halinde herhangi bir yolluk ve harcırah almadıkları, tüm bunların büyük yakınmalara sebebiyet verdiği anlaşılmakla, emanet memurlarına görev tanımının yapılarak yukarıda belirtilen hususlarda harcırah ödemesi ve giyecek yardımının yapılması gerekmektedir.
BİLGİ İŞLEM PERSONELİ
Bilgi İşlem Bürosunda çalışan personelin yaptıkları iş göz önünde bulundurulduğunda TEKNİK HİZMETLER SINIFI KADROSUNA ALINMASI gerekmektedir.
SEÇİM PERSONELİ
298 Sayılı Yasanın 17.05.1979 tarih ve 2234 sayılı kanunun 1.maddesi ile değişik 30.maddesi 7.fıkra ile “ilçe seçim kurulu başkanı işlerin müsaadesi nisbetinde seçmen kütükleri bürosu memurlarının o yerdeki adalet hizmetlerinde geçici olarak çalıştırmasına müsaade edebilir” hükmü gereğince, seçim personellerinin görev tanımları dışında bilmedikleri bir ihtisas konusunda zabıt katibi olarak çalıştırıldıkları, bu hususta meydana gelen işlevsel aksaklıklar ve sıkıntılar da birlikte gözetildiğinde anılan maddede gerekli tadilatın yapılarak seçim personelinin görevleri dışında başka bir tanımlı işte çalıştırılmamaları gerekmektedir.
CEZAEVİ VE DENETİMLİ SERBESTLİK PERSONELİ Cezaevinde çalışan personele ve Denetimli Serbestlik Personele Sendikal haklar tanınmadığı bilinmekle, bu personele bulundukları statü gözden geçirilerek 4688 sayılı yasa uyarınca sendikal faaliyette bulunmalarının sağlanmasına.YARGI ÇALIŞANLARI GÜNÜ
Öğretmenler günü, polis haftası, hemşireler günü vs. gibi bir çok kamu çalışanının hatırlandığı özel haftalar ve günler olması göz önünde bulundurularak, bu ülkede yargı çalışanlarının sürekli göz ardı edildiği de görülmekle, yargı çalışanlarının ilk defa bir araya gelerek sorunlarının çözümüne yönelik toplanmış olduğu 08 Aralık 2012 tarihine istinaden, sendikamızca her yılın 8 Aralık günü yargı çalışanları günü olarak ilan edilmiş olup, Adalet Bakanlığı’nca bu günün ilan ve tescil edilmesini talep ediyoruz.